Genç psikolog Elçin, uykuda felç hali olarak bilinen "karabasan" vakalarını araştırmak üzere Anadolu’nun ücra bir köyüne gider. Köy halkı, geceleri gelen karanlık bir varlıktan ve uykularında boğulma hissiyle uyanmaktan şikayetçidir. Başta bunun psikolojik bir toplu histeri olduğunu düşünen Elçin, zamanla kendisi de aynı kâbusları görmeye başlar. Gerçekle rüya arasındaki sınır giderek silinirken, köyün geçmişine dair karanlık sırlar gün yüzüne çıkar. Elçin, hem köy halkını hem de kendisini kurtarabilmek için bu doğaüstü güçle yüzleşmek zorundadır. Karabasan, halk inanışlarını ve psikolojik gerilimi bir araya getirerek, izleyiciyi uykuyla uyanıklık arasında dehşet verici bir yolculuğa çıkarır.